9 Ocak 2012 Pazartesi

İLETİŞİM ADRESİ

İLETİŞİM ADRESİ

SORU VE SORUNLARINIZI MAİL ATIP AÇIKLARSANIZ SİZE YARDIMCI OLABİLİRMCEVAPLAR SİZE ÖZEL OLARAK CEVAP VERİLİCEK MAİL ADRESİNİZ SİTEDE YAYINLANMICAKTIRMSN YEDE EKLİYE BİLİRSİNİZ


c--ugur@windowslive.com

c--ugur@windowslive.com

1 Haziran 2008 Pazar

Erkekleri büyüleyen koku

Erkekleri büyüleyen koku


Feromon adlı maddeyi menopoz sonrasında kullanan kadınların da karşı cinsi etkileyebildikleri belirlendi.
Ankara - İngiliz New Scientist dergisinde yayınlanacak, Amerikan Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, Winnifred Cutler isimli bir biyolog tarafından geliştirilen ve bileşimi devlet sırrı gibi saklanan feromonlu koku kullanan kadınlara erkeklerin “hayır” diyemeyeceği belirtiliyor.

Çocuk doğurma yaşını geçen 44 kadının yer aldığı araştırmada, deneklerin yarısının kullandıkları parfüme feromon maddesi, diğer yarısının parfümüne ise plasebo karıştırıldı. Kadınlar 6 hafta boyunca cinsel faaliyetleri hakkında günlük tuttular. Feromon kullananların yüzde 41’i partnerleriyle cinsel faaliyetlerinde artış olduğunu belirtirken, plasebo kullanan grubun sadece yüzde 14’ü benzer bir durum olduğunu bildirdi. Kokuyu geliştiren Cutler, patent hakkı sağlayıncaya kadar kimyasal maddenin bileşimini gizli tutacağını belirtiyor.


UYARI:Bu sayfadaki metin sadece bilgilendirme içindir. Hiçbir zaman kendikendine tanı ve tedavi amacını taşımaz. Herhangibir sağlık probleminiz varsa mutlaka Doktorunuza danışmanız gereklidir.

Ağrılı cinsel ilişkiyi önemseyin

Ağrılı cinsel ilişkiyi önemseyin


Cinsel ilişkide ağrı hastalıkların habercisi olabilir...
- Ağrılı cinsel ilişki pek çok kadının sorunu. Tıpta “disparoni” olarak adlandırılan bu durum, basit bir enfeksiyondan kaynaklanabileceği gibi ciddi hastalıklara da işaret edebiliyor. Bu nedenle cinsel ilişki sırasında ağrıdan yakınan kadınların zaman kaybetmeden mutlaka bir doktora başvurmaları gerekiyor. İşte disparoninin habercisi olduğu sağlık sorunları…

Disparoni, kadınlarda cinsel ilişkiye genital ağrının eşlik etmesi şeklinde tanımlanıyor. Ağrı genellikle vajina ya da kasık bölgesinde gelişiyor. Disparoniden yakınan kadınlar, acının verdiği korkuyla cinsel ilişkiye girmekten kaçınabiliyor. Hatta ağrının çok şiddetli olması, vajinal kasların, ilişkiye girilmesine engel olacak kadar sıkı kasılmasına bile yol açabiliyor. Acıbadem Hastanesi Kozyatağı’ndan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirkıran, “Disparoninin kadınlarda hangi sıklıkta görüldüğüne dair net bir bilgi vermek zor. Çünkü ilişki sırasında ağrıdan yakınan kadınların önemli bir bölümü doktora başvurmaya gerek görmüyor.”DOKTOR MUAYENESİ ŞARTDisparoni genellikle cinsel hayata yeni başlandığı dönemde ortaya çıkıyor. Doktora başvuran kadınlar da genellikle bu gruptan oluşuyor. Bunun nedeni ise bu dönemde vajinalarında darlık ya da organik bir bozukluk olabileceği endişesini taşımaları. Ancak bu sorunun altında genellikle kızlık zarındaki bir sorun ya da psikolojik nedenler yatıyor. Prof. Dr. Fuat Demirkıran, muayene sonucunda genital organlarında organik bir sorun olmadığı tespit edilen kadınların bu şikayetleri nedeniyle bir daha jinekologa başvurma gereği hissetmediklerini belirterek, “Oysa ileriki yıllarda bu sorunun altında pek çok sağlık sorunu yatabiliyor. Dolayısıyla cinsel ilişkide ağrı geliştiğinde kadınların doktora başvurmaları, sağlıklı bir yaşam sürmeleri açısından büyük önem taşıyor” uyarısında bulunuyor. Peki disparoni hangi sorunlara işaret ediyor? Prof. Dr. Fuat Demirkıran, disparoninin bir semptom, yani bir hastalığın belirtisi olarak geliştiğine dikkat çekiyor. Cinsel ilişkide ağrı yakınmalarında öncelikle genital bölgede anatomik bir bozukluk ya da enfeksiyon olup olmadığı araştırılıyor. Yapılan muayenede her iki soruna yönelik bulgu tespit edilemezse bu kez yumurtalık kisti, endometriozis ya da yumurtalık tümörü gibi ciddi sorunların varlığına yönelik incelemeler yapılıyor. Çünkü endometriozis ve yumurtalık kistleri cinsel ilişkide ağrıya en sık yol açan nedenleri oluşturuyor. Öyle ki endometriozis hastalarının yüzde 70’i cinsel ilişki sırasında ağrıdan yakınıyor. Bunun yanı sıra kanser tedavisinde özellikle pelvik bölgeye uygulanan cerrahi yöntem ve radyasyon terapisi de cinsel ilişkide ağrıya yol açıyor. Bu nedenle disparoni şikayetiyle doktora en sık başvuran bir diğer grubu da kanser hastaları oluşturuyor. NEDENE YÖNELİK TEDAVİProf. Dr. Fuat Demirkıran kimi vakalarda medikal tedavinin yeterli geldiğini, kimilerinde ise cerrahi yönteme başvurmak gerektiğini söyleyerek bu tedavi yöntemlerini şöyle sıralıyor: “Örneğin, sorun enfeksiyondan kaynaklanıyorsa antibiyotik tedavisi yeterli gelebiliyor. Eğer cinsel ilişkide oluşan ağrının nedeni yumurtalık kistleri, tümörleri, endometriozis veya miyom olarak düşünülüyorsa genellikle laparoskopik olmak üzere cerrahi yöntem ile sorun giderilebilir. Endometriozisin medikal tedavisi de vardır. Ancak disparoni nedeniyle operasyona ra verilirken disparoninin diğer nedenleri araştırılmalıdır. Çünkü her over kisti veya yukarda sayılan diğer sorunlar disparoniye neden olmaz. Kızlık zarı cinsel ilişki sırasında yırtılmayacak kadar kalınsa, basit bir cerrahi yöntemle hemen kesilerek sorun ortadan kaldırılıyor” Bazı disparoni vakaları kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ile psikiyatristin ortak çalışmasını gerekli kılıyor. Çünkü cinsel ilişkide oluşan ağrının kaynağında aslında çoğunlukla psikolojik etkenler yatıyor. Cinsel ilişki, kadında çok büyük bir acı yarattığı gibi cinsel yaşamla ilgili mitler, ileride gelişebilecek disparoninin en önemli nedenini oluşturuyor. Psikolojik nedenli disparonilerde sadece sorunu olan kadını tedaviye almak yeterli gelmiyor, eşin de terapiye katılımı gerekiyor. Terapi süresi ise sorunun altında yatan faktörlere bağlı olarak değişiyor. Günümüzde uygulanan psikoterapi yöntemleriyle disparoni sorun olmaktan çıkıyor.NELER YOL AÇIYOR? Vajinal bölgede ya da rahimde gelişen enfeksiyonlor. Örneğin herpes simpleks enfeksiyonu (genital uçuk) ya da vajinit. Vajinada, rahimde veya yumurtalıkta gelişen kitle ve tümörler. Vajinada yabancı cisimlere karşı oluşan alerjiler. Endimotriozis (iç genital bölgedeki organlarda oluşan yapışıklıklar.) Yeterince hazır olunmadan ilişkiye girme ve buna bağlı vajinada oluşan tahriş. Menopoz döneminde vajinada oluşan kuruluk. Kızlık zarıyla ilgili sorunlar. Örneğin kızlık zarının yapısal olarak sert olması. Ender olarak görülse de doğumsal vajina kusurları. Psikolojik sorunlar.



UYARI:Bu sayfadaki metin sadece bilgilendirme içindir. Hiçbir zaman kendikendine tanı ve tedavi amacını taşımaz. Herhangibir sağlık probleminiz varsa mutlaka Doktorunuza danışmanız gereklidir.

Erken boşalmanın çaresi bulundu

Erken boşalmanın çaresi bulundu


İktidarsızlığa Viagra ile son verilmesinin ardından, erkeklerin bir diğer kabusu olan erken boşalmaya da çare bulunuyor.

Washington - Şimdiye dek yüzde 100 tedavisi olmayan ve çiftlerin cinsel yaşamını olumsuz etkileyen erken boşalma sorunu yeni geliştirilen ilaç sayesinde son bulacak.
-->
ABD’de denemeleri başarıyla sürdürülen, Amerikan Üroloji Vakfı’nın yıllık genel kurulunda tanıtılan “Dapoxetin” adlı ilaç, Johnson and Johnson firmasına ait Orth-McNeil laboratuvarlarında geliştirildi. Dapoxetin’in klinik etkilerini inceleyen bilim adamlarından Minnesota Üniversitesi üroloğu Dr. Jon Pryor, şimdiye dek yüzde 100 tedavisi olmayan ve çiftlerin cinsel yaşamını olumsuz etkileyen erken boşalma sorununa bu ilacın sonunda çare olabileceğini kaydetti.SÜREYİ 3-4 KAT ARTIRDIDeneyler sırasında, erken boşalma sorunu olan, yaşları 18 ile 77 arasında değişen 2614 erkekten bir gruba 12 hafta boyunca 30 miligram, başka bir gruba 60 miligram Dapoxetin verildi. Bir grup erkek de plasebo aldı. Araştırma sonucunda, ilacın boşalmaya kadar olan süreyi 3-4 kat artırdığı belirlendi. FDA İNCELEMEYE ALDIBu arada, ABD İlaç ve Gıda İdaresi’nin (FDA) de ilacın onayı için gerekli incelemelerini sürdürdüğü belirtildi. Bilimadamlarına göre, erkeklerin yüzde 27 ila yüzde 34’ü, cinsel eylemin ikinci dakikasında boşalmaya neden olan erken boşalma sıkıntısı çekiyor.




UYARI:Bu sayfadaki metin sadece bilgilendirme içindir. Hiçbir zaman kendikendine tanı ve tedavi amacını taşımaz. Herhangibir sağlık probleminiz varsa mutlaka Doktorunuza danışmanız gereklidir.

Cinsel uyumu korumanın yolları

Cinsel uyumu korumanın yolları


Cinsel çekim iki insanın bir araya gelmesinde ve ilişkinin uzun dönem sürmesinde büyük rol oynuyor. Bu çekimi bir ömür boyu sürmesi beklenen evlilik süresince korumak ise çiftlere düşüyor.

İSTANBUL - Cinsel uyumu korumanın püf noktalarını ve sağlıklı bir evlilikte cinsel yaşamın rolünü Memorial Hastanesi’nden Uzman Psikolog Aslıhan Tokgöz anlattı.
KARŞILIKLI MUTLU BİR CİNSEL İLİŞKİ İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?Cinsel ilişki, devam eden sağlıklı bir evliliğin en önemli bölümünü oluşturur. Karşılıklı olarak tatmin edici bir cinsel ilişki kendiliğinden otomatik bir şekilde olmaz. Çiftlerin emek harcaması gerekir. Kişiliğin diğer özellikleri gibi her bir eşin cinselliği de kişiye özgüdür. Her bir eş cinselliğe yaklaşırken diğer eşe saygılı ve anlayışlı olmalıdır. Evlilikte cinsellik konusunda dikkat edilmesi gereken önemli noktaları şöyle sıralayabiliriz. - Parasal konulara dikkat!Cinsellik ve evliliğin diğer bölümleri birbiri ile ilişkilidir ve birbirini etkileyebilir. Örneğin parasal konulardaki sıkıntılar veya çatışmalar cinsel arzuların azalmasına sebep olabilir. - Kişisel inançlara saygı gösterin Cinsellikle ilgili olarak her bir eşin kendisine göre neyin “doğru” neyin “yanlış” olduğu konusunda farklı görüşleri vardır. Gerçek yaşamda, iki eşin arasında yaşadığı cinsel ilişkide “doğrular” ve “yanlışlar” yoktur. Ancak her bir eşin kabul edilebilir veya kabul edilemez davranışlar konusunda inançları vardır. Kişisel inançlara anlayışla yaklaşılması ve saygı gösterilmesi gerekir, ancak bu çerçevede ortak bir yol bulunabilir- Yeniliklere açık olun!Her iki eşin karşılıklı anlaşması üzerine, cinselliği rutin ve sıkıcı olmaktan kurtarmak için çaba sarf etmek gerekir. Bu anlamda cinselliğinize yenilikler katmak iyi bir fikir olabilir. - Filmlerdeki cinselliğin etkisi altında kalmayınMümkünse filmlerde veya pembe dizilerde sunulan cinsellikten çok fazla etkilenmemeye çalışın. Sadece siz ve eşiniz cinsel ilişkiniz için en tatmin edici ve kabul edilebilir olanı bilebilirsiniz ve seçersiniz. Kendi cinselliğinizi, cinsellikle ilgili başkalarının “normal” saydığı filmlerde size sunulan ‘sorunsuz’ ya da ‘ideal’ kalıplara uydurmaya çalışmayın. - Eşinizi tanımaya çalışınÇeşitli seks teknikleri öğrenmektense eşinizin cinselliği hakkında daha fazla şey öğrenmeye çalışın. Kadınlık ve erkeklilik bir bilinmezliktir; bu bilinmezlikle ilgili bir şeyler öğrenmeye açık olun ve birbirinize bu konuda yardımcı olun. - Cinselliği bir silah olarak kullanmayınBazı çiftler, evlilikteki diğer sorunları çözmek için seksi bir silah gibi kullanırlar ki bu yöntem sorunların daha karmaşık bir hal almasına, büyümesine ve cinsel problemlerin oluşmasına sebep olur. - Cinsel hayatınızı eşinizle konuşunEvlilikteki diğer sorunlarda olduğu gibi tatmin edici sağlıklı bir cinsel ilişki de karşılıklı komünikasyona bağlıdır. İlişkinizde karşılaştığınız sorunları bekletmeden ertelemeden çözmeye çalışın ki dönüşümlü olarak cinsel ilişkinizi de etkilemesin. İçinizde sizi kurcalayan sorunlar olduğu sürece romantik olmak ve eşinizin cinsel arzularına karşılık vermek çok zordur. Seks hayatınızı eşinizle konuşmaktan korkmayın. Sevdiklerinizi, sevmedikleriniz, isteklerinizi, duygularınız, fantezileriniz eşinizle paylaşın. Paylaşın ve birlikte öğrenin.UZUN VE SAĞLIKLI BİR EVLİLİKTE CİNSEL YAŞAMIN ROLÜ NEDİR?Sağlıklı bir evlilik için beklentilerinizin gerçekçi olması gerekir. Genellikle, hepsi olmasa bile, evliliklerden mitsel düzeyde beklentiler vardır. Eğer evlilik içindeki gerçeklikler bu mitlerle uyuşmaz ise eşlerden biri veya her ikisi birden çok büyük hata yaptıklarını düşünebilirler. İyi bir evlilik romantik mi olmalıdır? Bütün ilişkilerin inişleri ve çıkışları vardır. Bazen evlilikteki zorluklar romantik duyguların üzerini örtebilir. Bütün çiftlerin aşkı hissedikleri ve yine bütün çiftlerin aşkı hissetmedikleri zaman vardır. Ama bu sadece duygularda aşkı hissetmemek aşkın orada olmadığı anlamına gelmez. Evlenilen kişinin bir başkasını mutlu etmek için ne gücü ne de yeterli yeteneği vardır. Mutluluk kişinin kendi içinden gelir. Evlilik ilişkisinin, kişinin mutluluğu ve kendisini iyi hissetmesi için yardımcı ya da destekleyici rolü vardır ancak mutluluğun esas kaynağı değildir. Sadece sevgi bütün sorunların üstesinden gelebilir mi? Evliliğin daima ilgiye ihtiyacı vardır. Evlilik ince örülen bir oya işi gibidir. Bir gecelik bir iş değildir. İnce detayları vardır ve hassas olmak gerekir. Eşler tutarlı ve sürekli bir şekilde birbirlerinin ihtiyaçlarına ve beklentilerine hassas bir şekilde yaklaşırlarsa ve ilişki içerisindeki değişikliklere adapte olabilirlerse işte o zaman aşk ve sevgi süreklilik kazanır ve sorunlar daha kolay aşılır. Daha sağlıklı bir cinsel birliktelikte o zaman ortaya çıkar.Bir eş ne kadar zeki olursa olsun veya ne kadar güçlü kişisel özellikleri olursa olsun eşinin beyninden geçenleri okuyabilmek gibi bir yeteneği olamaz. Duygusal, fiziksel, sosyal ve finanssal ihtiyaç ve beklentiler açık bir şekilde sözel olarak iletilmelidir. Eşin gerçekçi bir şekilde o ihtiyacı veya beklentiyi karşılayabilme gücü varsa bunu gerçekleştirebilmek için önce böyle bir ihtiyacın ve beklentinin varlığından haberdar olması gerekir. Evlilikteki çatışmalar sevginin az olduğunu mu gösterir? Evlilikte çatışmalar ve kargaşalar kaçınılmazdır ancak bu çatışmalar evliliğe zarar vermek zorunda değildir. Eşlerin geçmişlerine, büyüdükleri ortamlara ve yaşadıkları olaylara bağlı olarak farklı görüş açıları ve farklı duyguları vardır. Bu farklılıklar bir eşin doğru diğerinin yanlış olduğu anlamına gelmez; sadece eşlerin birbirlerinden farklı düşünce ve duygulara sahip oldukları anlamına gelir. Çatışmalar, eğer uygun bir şekilde çözülürse, ilişki için sağlıklı bile olabilir. Çünkü eşler birbirlerinden yeni fikirler ve yeni bakış açıları öğrenmiş olacaklar. Önemli olan iki farklı insanın uyum içinde birlikte yaşayabilmesidir.Bu bilgiler ışığında eğer eşler kendilerini iyi bir ilişkinin dinamikleri hakkında eğitmek için yeterince efor ve zaman harcarlarsa ve ilişkilerinde etkili ve doğru iletişim tekniklerini kullanırlarsa yıllarca sürecek sağlıklı ve doyurucu bir ilişki yaşama olasılıklarını ve şanslarını yükseltmiş olacaklardır.



UYARI:Bu sayfadaki metin sadece bilgilendirme içindir. Hiçbir zaman kendikendine tanı ve tedavi amacını taşımaz. Herhangibir sağlık probleminiz varsa mutlaka Doktorunuza danışmanız gereklidir.

Kafeinin afrodizyak etkisi belirlendi

Kafeinin afrodizyak etkisi belirlendi


ABD’de dişi fareler üzerinde yapılan bir araştırma, kafeinin cinsel gücü artırdığını ortaya koydu.

BERLİN - Stern dergisinin internet sayfasında yayınlanan haberde, ABD’nin Southwestern Üniversitesi’nde görevli iki kadın araştırmacının, kafeinin dişi fareler üzerindeki etkilerini araştırdıkları bir çalışmada, kafeinin enerji verici özelliğinin yanı sıra cinsel gücü artırıcı bir etkisinin de bulunduğunu belirledikleri kaydedildi.
-->
Araştırma kapsamında 108 dişi fareye önce bir doz kafein veren araştırmacılar, daha sonra dişi farelerin erkek farelerle yalnız kalacakları bir ortam yarattılar ve dişi farelerin, çiftleşmenin hemen ardından yeniden erkek farelerin yanına gittiklerini gözlemlediler.Kafeinin insanlar üzerinde de cinsel gücü artırıcı bir etkisi olabileceği ifade edilen araştırmada, bu konuda kesin bir tespit için araştırmaların kafein bağımlısı olmayan kadınlarla yapılması gerektiği belirtildi.




UYARI:Bu sayfadaki metin sadece bilgilendirme içindir. Hiçbir zaman kendikendine tanı ve tedavi amacını taşımaz. Herhangibir sağlık probleminiz varsa mutlaka Doktorunuza danışmanız gereklidir.

Kemik iliği kısırlığa çare oldu

Kemik iliği kısırlığa çare oldu


Kemik iliğinden elde edilen kök hücreler yumurta ve sperm üretebilecek.
SİBEL GÜNEŞ

İSTANBUL - Kemik iliği kısırlığa da çare oldu. ABD ve Almanya’da yapılan araştırmalar, kemik iliğinden elde edilen kök hücrelerle yumurta ve sperm üretilebileceğini ortaya koydu. Cornell Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kutluk Oktay’a göre bu araştırmalar hem kısır çiftler için hem de menopoz dönemindeki kadınlar için önemli bir gelişme anlamına geliyor.

Kemik iliği kadınlarda yumurta, erkeklerde de spermle ilgili kısırlık nedenlerini ortadan kaldıracak. Cornell Üniversitesi’nde Üremenin Korunması Bölümü Başkanı Prof. Dr. Kutluk Oktay, kemik iliğinden elde edilen kök hücrelerle kısır farelerde yumurta ve sperm üretimi yeniden başlatıldığını belirtiyor:“Almanya’da bir araştırma yapıldı. Çok açık bir şekilde spermin kemik iliğinden yapılabileceğini gösteriyor. Bu tip araştırmaların klinik safhaya gelmesi bazen oluyor bazen olmuyor ama umut var. Bizim yaptığımız çalışmalarda da kısır farelerde kemik iliği verildikten sonra yumurta oluştuğunu gördük. Farelerde doğurganlık geri geldi. Kemik iliği nakli yapıldıktan sonra sonucu menopozdan çıkmış farelerden doğan 315 fare var.”Menopoz artık doğurganlığın sonu değilDünyada ilk kez Türk bilim adamı Prof. Dr. Kutluk Oktay, tarafından geliştirilen yumurtalık dokusu dondurma yöntemiyle artık kanser hastalarının yanı sıra, menopoz dönemindeki kadınların da çocuk sahibi olması mümkün. Bu gelişmenin ardından şimdi tip dünyası iki önemli konuyu tartışıyor. Menopoz döneminde doğum anne ve bebek için sağlıklı mı? Kadının üreme hakki hangi yaşta olursa olsun korunmalı mı? 50 yaşında menopoz dönemindeki bir kadın çocuk sahibi olmalı mı, olmamalı mı? Kanser hastası her kadına tedavi öncesi yumurta dokusu dondurularak çocuk sahibi olma şansı verilmeli mi, verilme-meli mi? Üreme hakkı politik bir harekete dönüştüBilim adamlarını ikiye bölen bu önemli tartışma konuları tıp dünyasının sınırlarını da aşarak politik bir harekete dönüşüyor. Başta Amerika olmak üzere birçok ülkede artık hangi yaşta olursa olsun “kadının üreme hakkinin korunması” gerektiğini savunan sivil toplum örgütlerinin sayısı hızla artıyor.Prof. Dr. Kutluk Oktay “Genelde doktorlar hasta için ‘ hayatını kurtarıyorum da ona sevinsin ileride çocuk sahibi olsun olmasın bunun ne önemi var’ diyordu. Bu anlayışı biraz değişmesi lazım Türkiye de de kanser hastalarının yüzde 98’ine böyle bir açıklama yapılmıyor veyahut da hastalar ‘ben kanser oldum yaşayıp yaşamayacağım belli değil bunun ne önemi var ‘diye düşünebiliyor. Kanser ilimi çok ilerlemiş durumda birçok hasta tedavi ediliyor hastalar uzun süre yaşıyorlar. Niçin bu olanaklardan yararlanmasınlar” diye konuşuyor.Başkan Bush adına bir panel düzenlediÜreme hakki son olarak ABD Başkanı Bush’un her yıl organize ettiği, bu yıl da konusu kansere ayrılmış bir panelin ana gündem maddesini oluşturdu. Panelde bir araya gelen uzmanlar “üremenin korunmasının bir hak olduğu” konusunda birleştiler. Prof Dr. Kutluk Oktay’ın da katıldığı Bu panelin sonucunda yayınlanan bildirgeye göre artık kanser tedavisi gören her kadına isterse çocuk sahibi olma şansı tanınacak. Prof Dr. Kutluk Oktay şöyle konuşuyor:“Her kadının böyle bir hakkı olduğu ortaya çıktı. Hatta bu konuda Başkan Bush’un paneline ben de çağrıldım, oradan çıkan karar şuydu. Tıbbi nedenlerle herhangi bir şekilde doğurganlıkları etkilenerek hastalara çocuk sahibi olma şanslarını koruyacak yöntemler olduğu söylenmemesi tıbbı bir hata olarak kabul edildi Öncelikle derhal doktoruyla tartışmaları gerekiyor, en çok gördüğümüz sorun bunu en son tartışmaya gelmesi. Öyle oluyor ki hasta yarın kanser tedavisine başlayacak bizden bu konuda bir şey yapabilir miyiz diye fikir alınıyor. Eşi varsa hastadan embriyon elde edilip dondurulup saklanabilir bu da en az 2 hafta süren bir şey.”Yumurtalık dokusu dondurma yöntemiKanser hastalarına çocuk sahibi olma şansını sağlayan yumurtalık dokusu dondurma yöntemi, Dr. Kutluk Oktay ve ekibi tarafından geliştirildi. Lenf bezi kanseri olan Ann Dauer bu yöntemle hamile kalıp sağlıklı bir kız bebek dünyaya getirdi. 4 kilo doğan bebeğe Sienna adi verildi. Hastanın lenf bezi kanseri tanısı almış bir hasta olduğunu belirten Prof Dr Kutluk Oktay, şöyle devam ediyor:“Kanser tedavisi görmüştü aldığı kanser ilaçları kısırlığa yol açmıştı. kanser tekrarladığı için ağır bir tedavi verilecekti, kemik iliği nakli için. Bunun onu menopoza sokma riski yüzde 100’dü. Böyle olunca bir yumurtalığı çıkardık dondurup sakladık hasta tedavisini tamamladı 2.5 sene menopozdaydı.” Bu süre sonunda Dr. Kutluk Oktay dondurulan yumurtalık dokusunu Ann Dauer’in karın cildinin altına yerleştirdi. Ann Dauer, yumurtalık nakli yapıldıktan 3 ay sonra, iki kez hamile kaldı. İlk hamileliği düşükle sonlanan Ann Dauer, ikincisinde sağlıklı bir bebek doğurdu. Doktor Oktay’ın yaptığı çalışma, deri altına yerleştirilen yumurtalık dokusunun normal yumurtalık gibi çalıştığını göstermesi açısından “büyük önem” taşıyor. Kariyer nedeniyle gebeliğini erteleyenler için de şans varYumurtalık dondurulması yöntemi, artık yalnız kanser hastaları için değil kariyer nedeniyle gebeliğini ileri yaşlara ertelemeyi düşünen kadınlar için de bir şans yaratıyor. Tıbbın geldiği noktada artık yumurtasını ya da yumurta dokusunu dondurmuş bir kadın, isterse 55 yaşında bile çocuk sahibi olma şansına sahip. Ancak bu gelişme etik kaygıları da beraberinde getiriyor. Prof Dr. Oktay şu değerlendirmeyi yapıyor:“Bu teknoloji bir yerde bize şuna gösterdi ki doğurganlık korunabilir her ne nedenle olursa doku dondurma teknolojisi ileride çocuk sahibi olma olasılığını artırıyor. Şu anki genel uygulama hanımların 50 yaşında çocuk sahibi olmalarını en geç olarak sağlıyor. Ama bu 55’e kadar uzatan programlar da var. Amerika’da sınır 50 yaştır. Kılavuz kuralıdır sağlıklı insanlarda 56’ya kadar uzatılıyor. Bunun karşı savunucuları da ne diyor, ‘Siz eğer 55’e çıkartırsanız çocuk sahibi olursanız 60-70’e geldiğinizde evinizde adölesan yaşında bir çocuğunuz olacak bu doğru mudur değil midir?’ Bunlar karmaşık konular belki de geniş çapı bir tartışma gerekir.Kemik iliği yeni umutEtik tartışmalar sürerken tıp dünyası şimdi ileri yaş gebelikleri için yumurta dokusu ve yumurta dondurma yöntemini de aşan çok önemli gelişmelerin eşiğinde. Eğer yeni araştırmalar olumlu sonuçlanırsa menopoz dönemindeki bir kadının kemik iliğinin özel ilaçlarla uyarılmasıyla yeniden yumurtlaması ve hamile kalması mümkün olabilecek. Prof Dr. Kutluk Oktay yaptıkları çalışmaların geldiği noktayı şöyle ifade ediyor: “Son iki yıl içinde benim de işbirliği içinde bulunduğum Harvard Üniversitesi’nden bilim adamları çok ilginç 2 araştırma yayınlandı. Farelerde yumurta üretiminin doğumdan sonra devam ettiğini gösterdi ikinci çalışma şok edici bir çalışmaydı. O çalışmada farelerde yumurtaların kemik iliğinde yapılıp kan aracılığıyla yumurtalıklara gelip yerleştiğini gösterdi. Hatta kemik iliği nakli yöntemiyle kemoterapi verilmiş menopoza sokulmuş farelerde tekrar yumurta üretimi başlatıp normale dönmesini sağladığı gösteren bir çalışma yayınladı. Şimdi Prof. Oktay ve ekibi Amerika’daki birçok araştırma laboratuvariyla işbirliği yaparak fareler üzerinde yapılan bu araştırmaların sonuçlarının insanlar için geçerli olup olmayacağının yanıtını araştırıyor:“Son derece heyecan verici bir şey aynı zamanda da insanı biraz da gerginleştiren bir süreç hem önünüzü de büyük olabilecek tıbbın bazı temel kavramlarını değiştirecek bir şey var Kemoterapi olsun, yaşlanmaya ilgili olaylar olsun yumurtalığın kemik iliğinden kök hücre toplama ve çağırma mekanizmasını bozuyor. Sonuçta deri altına bu koyulmuş dokuyu yerleştirdiğinde kemik iliği ile diyaloğa girebiliyor ve diyor ki bana kök hücre yollayın diyor, kök hücreler gidip karın içinde menopozda olan çıkarılmamış menopozdaki yumurtalığa yerleşiyor yumurtalık fonksiyon görüyor”Şimdi birçok ülkede menopozda doğum etik mi, değil mi diye tartışılırken, bu araştırma olumlu sonuçlanırsa bilim adamları, kadınların istediği yaşta çocuk sahibi olmasını sağlayacak biyolojik engellerin tümünün ortadan kalkacağını, menopozun da tarihe karışacağını düşünüyor.Yumurtalığın hızlı dondurulmasıTüp bebek alanındaki bir başka önemli yenilik de, yumurta dondurma tekniğiyle ilgili. Özellikle 35 yaşını geçmiş kadınlar için,, “hızlı dondurulan” yumurtalarla çocuk sahibi olma şansı “yavaş dondurma” yöntemine göre çok daha yüksek. Prof Dr. Kutluk Oktay şu bilgileri verdi:“Normalde yavaş dondurma yöntemi kullanıyorduk. Ancak bu yöntemle eve bebek götürme oranı son derece düşüktü. Yeni geliştirilen yumurtanın hızlı dondurulması yöntemi dondurulmamış yumurta kadar başarılı neredeyse. Bu araştırmanın başarı oranı haziran ayında yayınlanacak araştırma sonuçları. Birçok şeyi değiştirecek.Dr. Kutluk Oktay, “Yumurtalıklarınızdan doktorları uzak tutun”Sağlıklı insanlar için risk faktörleri konusunda da bilgi veren Prof Dr. Oktay, sigara bağımlılığının kadınların 4 yıl erken menopoza girmesine yol açtığını, erkeklerin de sperm kalitelerini etkilediğini hatırlatıyor. Prof Dr Kutluk Oktay’ın kadınlara bir de ilginç çağrısı var:“Doktorları yumurtalıklarınızdan uzak tutun. Bazen gerekmediği halde yumurtalıklar alınabiliyor. Hastalar doktorlarıyla bir sağlık sorunu olduğunda iyi tartışsınlar. İleride çocuk sahibi olmak istediklerini belirtsinler. Yeterince bilimsel kanıt sunulmadan yumurtalıklarının alınmasına izin vermesinler.”



UYARI:Bu sayfadaki metin sadece bilgilendirme içindir. Hiçbir zaman kendikendine tanı ve tedavi amacını taşımaz. Herhangibir sağlık probleminiz varsa mutlaka Doktorunuza danışmanız gereklidir.